Find the melody in your heart and heal yourself.

Onunla ilgili her şey bittiğinden beri ağlayamıyordum. Bu durum içimde patlamama neden oluyordu ve bir şeylere kızmak, yumruk atmak istiyordum. Duygusuz birine dönüştüğümü farkettim olan her şey için ruh halim "well thats ok" idi. Canımı acıtıyordu ama o kadar. Göz damlaları yoktu. Biliyordum ağlasam bu durumu kabulleneceğim ve bu sorunla başa çıkabileceğim. Ama olmuyordu işte, her gün kalbim göğüs kafesime baskı uyguluyor nefes alamıyor gibi oluyordum sırf bunu hissetmemek için bir sürü film dizi izliyordum ve biraz daha yatışıyordum. En zoru ise evde bir sorun yokmuş gibi davranmak ama olmuyor tabi odadan çıkma isteği olmayınca evdekiler de rahatsız olmaya başladı bu işten. Ne diyecektim yani kızınız aşık oldu ve bütün hayatını mahvetti mi? Evet tam olarak böyle. Bütün hayatımı mahvettim. Şimdi toparlamam gereken o kadar çok şey var ki. Her neyse her gün bu monotonlukta giderken rüyalarla gerçeği de karıştırmaya başladım. Rüyalar o kadar gerçek oluyordu ki sanki gerçekten ses duyuyormuşçasına kalkıp cevap veriyordum ve tabi kimsenin olmadığını farkedince delirdiğimi düşünmeye başladım. O yüzden gece uykuya dalmaya korkuyorum. Uyumamak için kitap okuyup film izliyorum. Çok da yararları olmuyor ya. Her gün daha da aptal gibi hissediyordum kendimi hala da hissediyorum. Aşıktım ve aptaldım söylediği her söze inanacak kadar aptaldım. Çünkü kimseyi kemiklerimi yakacak kadar sevmemiştim. O mesaj sesini her duyduğumda ki heyecanı hiçbir şeyde hissetmedim ben kalbim yerinden çıkacak sanıyordum onun hayatımda olduğu her dakika "en" leri yaşadım.Ya çok mutluydum ya da çok üzgün. Onun yanında olduğum zamanlar onun dışında geri kalan her şey fluydu. Evet dengemi alt üst ediyordu ama o kadar çok değer veriyordum ki bu umrumda bile değildi. Ben beni hiç sevmeyen bir adamı sevdim bana değer veriyormuş gibi davranırdı ama hayır hiç vermezdi. Ben onun kafasını boşaltıyordum sadece. Siz nesiniz diye sorduklarında verecek bir cevabım yoktu çünkü biz sevgili değildik ama arkadaş da değildik. Friends with benefits olayının biraz daha hafif olayını yaşıyorduk belki de. İlk defa güçlü olamadığımı hissettim ve karşı koyamayacak kadar zayıftım. Başkası olsa karşımda bunları yaşayan çıkar şu dengesizi hayatından derdim ama kendim için diyecek cesareti bulamıyordum. Çünkü en ağırı o kişi beni benden iyi tanıyordu ve zayıf yönlerimi de çok iyi biliyordu ki oradan vurmak konusunda hiç çekinmedi. Acıttı çok acıttı, çok zarar verdi, içimdeki İzel'i kaybettim. Bana içindeki müziği bul derdi ama o müziği yok etti. Ben ondan önce de içimdeki müziği arıyordum ama o onu mahvetti, öyle bir ihtimali ortadan kaldırdı. Oyun onun kurallarına göre oynanmalıydı ve ben kaybetmeye mahkumdum. İçimeki umutları tüketti. Kim olduğumu bilmiyorum artık ve gerçekten mutluymuşum numarası da yapamıyorum çünkü değilim. Güvendim ben hem de bütün kalbimle ve yanlış yaptığımı gösterdi bana şimdi sırf bu yüzden kimseye inanmıyorum. En kötüsü de kin ve nefret besliyorum içimde. Atamadığım bir öfke var hep ve her an birine patlayacakmış gibiyim. Çünkü kırıldım ve bunun bir tamiri yok. Bu yara hep içimde olacak. Şimdi diyeceksiniz ki duygusuzsan bunları nasıl hissettin ? He bu yazıyı yazmama neden olacak küçük bir patlama yaşadım bu gün. Çok kısaydı 1-2 dk lık bir şeydi. Bir anda oldu. Bana tamamen duygusuz biri olmadığımı az da olsa kanıtladı. Şimdi her şeyi zamana bırakmam gerektiğini biliyorum yavaşça yeni bir şeyler yeşereceğini düşünüyorum artık güzel bir şeyler olması gerektiğine inanmak istiyorum çünkü bu ben değilim. Şu anki kız sadece yaşamak için yaşıyor bir amacı olmadan ve ona dair hiçbir şey istemiyor hayatında bir daha görmek bile istemiyor. Her neyse bu yazı ona dair olan son yazı olacak. Bitti. Artık kendimi toparlamam gerek çünkü. Ve içimdeki müziği arayıp yaşatmam gerek. Şimdilik kendine iyi bak okur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar