.....---By the way!

Tatil! evet tam olarak öyle. Çok uzun zamandır buraya uğramadığımı biliyorum bir kaç küçük kişisel problemler ve derslerle ilgilenmek zorundaydım. Onlardan bahsetmek istemiyorum çünkü gerçekten çok kötü bir dönem geçirdim sayın okur. Daha ne kötü olabilir diye düşünmek istemiyorum çünkü oluyor. Tek istediğim kafamın içindeki binbir düşünceyi boşaltıp biraz huzur bulmak. Bol bol müzik, film ve kitap sayesinde olacak tabiki de bunlar. He bir de yeni tarifler deniyorum, mutfakla ilgileniyorum yani. Yoga'ya da başlayayım dedim de, o konudan hiç bahsetmeyelim bence. Evet bloguma ihanet edip içimdeki fırtınaları, kırılmaları defterlere yazdım hep. Saklamak zorunda kaldım üzgünüm. Bunların yanı sıra berbat bir ortalama beni bekliyor final haftası neredeyse hiç uyumamama rağmen. Zararın neresinden dönülürse kardır, olamadı ne yazık ki bu sefer. Yeni insanlarla tanışıp onlarla sohbet ediyorum ki bu aralar gecemin çoğu kızlarla ya da Elvis ile muhabbet ederek geçiyor. Merak etmeyin gerçek Elvis değil daha delirmedim. Bir arkadaşımla birbimize taktığımız isimler sadece. O da bana Jude diyor bu şekilde geçinip gidiyoruz işte. Başka ne var hayatımda, he evet. Buket Uzuner'in başka bir kitabına aşık olmak üzereyim: "İstanbullular". "İki Yeşil Su Samuru" ve "Kumral Ada Mavi Tuna" kitaplarının hissettirdiği duyguları söze dökmem imkansız ama tek bir şeyden bahsedebilirim ki ne zaman Buket Uzuner okusam, ardından kesinlikle iyi bir şey geliyor nedenini anlamadığım bir şekilde. O yüzden tavsiye edebileceğim bir yazar. Neyse ne diyordum aa evet mutfaktan bahsediyordum. Bu gün tarçınlı kurabiye yapmaya giriştim, evde kimse yoktu ve ben hiçbir şeyi kırıp dökmeden, berbat etmeden halledebildim. Aman tanrım! Bu inanılmaz ve mükemmeldi. Üstelik çok da eğlendim :) Hazırlarken kurabiye hamurunu, arkadan ne müzikler açıp mutfakta kendi kendime dans ettim inanamazsınız. Özlemişim evde bu tarz sapıtmaları. Uzun süredir hissetmediğim o mutluluğu hissettim içimde. Ama odama kapanmam çok uzun sürmedi tabi. Şu negatifliği üzerimden atabilirsem rahatlayacağım da sanki zamanı varmış gibi daha. Şu anlık sakin, huzurlu, hafif kırık bir hayatım var ve umuyorum ki yakın zamanda düzelecek umuyorum. Neyse yeni bir yazıya kadar iyi bakın kendinize ;)

"Don't get too close, its dark inside, its where my demons hide"