Haftanın Özeti

   Yeni bir haftaya başlayacağız yeniden. Hepimizin kafası dolu tabi her zamanki gibi. Vizelerin ortasında bir de kendi sorunlarımızla uğraşıyoruz. O kadar yoğunuz ki bazen yurdun önüne çıkıp temiz hava almak zenginlikmiş gibi geliyor bize. Güzel şeyler de olmuyor değil hani. Mesela minnoşumun bana aldığı bir Haley James bilekliği var. Bu haftanın en güzel şeyi diyebilirim. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. Hani Nathan'ın Haley'e nehir kenarında verdiği şu bileklik. "Don't say I never gave you anything" demişti Nathan. Şu an bir Nathan'a sahip değilim ama Haley bilekliğim var :) Bence oldukça yeterli. Bir diğer güzel haber ise : Konserler! 28 in de Ezginin Günlüğü var mesela. 30 haziranda da 30 Seconds To Mars geliyor.  Coldplay de gelebilirmiş öyle diyorlar. O kadar yoğun hissediyorum ki gitmek için. Sadece benimle gelecek kişiyi bulmam lazım. Yoksa yolda bulduğum birini çevireceğim. 

   Bunların haricindekiler ise hayal kırıklıkları. Umutların tükenmesi. Her gün boğan dersler. Bunlara rağmen gülümsemeye çalışmak. Anlam veremediğim dostluk ilişkileri. Her şey karmakarışık sanki. Tek ben hissetsem neyse. Çevremdekilerle beraber yaşıyoruz bunları. Hepimizin ayrı ayrı dertleri var. "Niye aynı anda mutlu olamıyoruz ki?" sorusu da kafalarda dolayısıyla. 

   Bunca şeyin üzerine hala kendimiz gibi davranmak zorundayız. Yapabileceğimiz bir şey yok biz böyleyiz çünkü. Bir şeyin belirsiz olmasından nefret ederiz. Ya vardır ya yoktur. Bunun için çabalıyorsak, cevap almak istiyoruzdur çünkü. Bu zamana kadar hep oyunlar vardı hayatımızda. Ama artık büyüme zamanı değil mi? Kaçmak hiçbir şeyin çözümü olmadı. Sadece karşındakini kırdı. Bunları fark edemeyeceklere sahibiz işte. O kadar daldık ki kadın-erkek ilişkilerine, varamadık yine de bir çözüme. Şans gibi bir şey sanırım. Olacağı varsa oluyor. Yoksa sadece hayal kırıklığı, boşa kafa kurcalama...

   Her şeye rağmen ayakta duruyoruz işte. Çünkü bunlara rağmen yanımızda durup güçlü olmamıza yardımcı olacak insanlar var. Ne olursa olsun yanımızdan ayrılmayacak. Sadece bir kaç cümle bile kendimizde olmamızı sağlıyor. "...İçindeki müziği, gerçek aşka olan inancını hatırlamanı istiyorum. Çünkü sen umut dolu olduğunda güzelsin!" Her gün buna bakarak uyanıyorum işte. Beni ben yapan şeylere. Ne olursa olsun kendimden vazgeçmeyeceğim şeylere. Ne diyebilirim ki iyi ki varlar. 

Jared Leto geliyor, tehlikenin farkında mısınız?

İşte o "değerli" bileklik :)

Brooke: I want to have a baby

Peyton: With me?

Bu sahneyi tam anlamıyla yaşadım :D Ne diyebilirim ki ben normal değilim çevrem niye öyle olsun :)