Bir ani kac kez hatirlayabiliriz? Ya da kac farkli sekilde? Cunku ikimiz yagmurlu bi gecenin metrobus duraginda bizi bekleyen hatirasini veya kadikoyde titrayonun onunde seni beklerken gecen sureyi sarkilarla saydigim ve geldiginde " 3 sarki geciktin Ezgi" dedigim gunu; Olgun'un evini farkli hatirliyoruz. Metrobuste ikimizin kulaginda da kulakligin bi ucu, bana icinde 1000 yil gecen sarkiyi duyar duymaz ejderhalari soyledigim ani da farkli hatirlariz hatirlatsak birbimize belki de. Neticede ben o anlari yuzlerce kez yasadim, muhtemelen sen de oyle. Guclu hafizalarimizin azizligine aldanip sakli koselerimizde yuzlerce kez tekrar edince mukemmelestirdigimi sandim ben hep kendime ait olanlari. Sen tekrar cikip bana fisildayana dek.. Senin anin ve senin agzindan benim anilarim; o zamanki 20 yillik hayatimda da, suandaki 29 yillik olanda da; hatirladigim ve hayalini kurdugum herhangi bir hikayeden veya yazmays istekli oldugum tum kitaplardan kat be kat daha guzeller. Sadece sen hatirladigin ve oyle hatirladigin icin degil, sen guzeller guzeli oldugun icin de degil, sen icerlerde bir yerlerde hala ayni guzel kiz oldugun ve ben de bir metrobus duraginda aptal aptal seni etkilemenin pesinde ayni cocuk oldugum icin. 'O' kavramin sende ve bendeki karsiligi farkli olabilir. O zamanlar sendeki halini ben bugun hala koruyorum.
Ben sana hep tesekkur etmem gerektigini dusundum. Yillardir. Bi insan nasil bu kadar harika olabilir sorusunun cevabini gorebilmenin ve bu cevapla ve seninle gecirdigim anlarin bende olusturdugu degisimi ve beni ben yapmasini da hic dile dokemedim. Mesela hakli olmanin hic bir oneminin olmadigini, sevdigin insanla kazanmanin kaybetmenin ne kadar onemsiz oldugunu. ben bir veya iki kez sana karsi hakli ciktim ve cok uzuldum. Gerci tesekkur etmistim bir kac kere. Beyhude ozurler de diledim mesela. senden. icimden yaptim bunlari. Yuzum yetmedi ki. daha ilginci, insan kendinden nasil ozur dileyebiliyor? ben beceremedim onu Ezgi. Sana borclu oldugum ozurlerin (hala da ara ara borclanmays devam ediyorum, bi ara affet) bi o kadar kati da kendime borcluyum. Ee nasil yapiyoruz bunu? Ugur degistiremeyecegimiz gecmisin ve elimizden giden sessizliklerin, koca dunyada tam olarak oldugu kisi ile tum hisleri ve hayalleri icinde uyandiran "O" iken, onun dunyalarini gizlenmesine sebeplerinden biri de senken senden nasil ozur diliyorum simdi? Ehh benim de bilmedigim seyler varmis demek ki. Yanlis anlasilma olmasin ki biz iki zor artik herseyi birbimize anlatir olduk, ben "ayni eski zamanlardaki gibi" derken, gecmise donmeyi istemeye calismiyorum. Sadece kayboldugumuz gok yuzunu ariyorum. O ana ve anlara degil, her animiza sariliyorum. Her animi, her animizi, her aniyi; birlikte her an anmak istiyorum. Ben 'O'nunla, seninle ani yasamak ve ani biriktirmek istiyorum. Her animi senin izlerinle seninle ve varliginla yasamak istiyorum. İşe gittiginde üzerimdeki kokunla, geri geldiginde kedi dudaklarındaki gülümsemeyle. Güldürürüm çünkü. Sen gerçekten duymak istediğim tek şarkısın güzel kadın. Peki 'O' giderse ne olur? Bilmem ki. Seni sen ve o kişi yapan benim sana yükledigim anlamlarla sınırlı değil. Sen sensin ve ben de benim.Sen sen olduğun için o kişisin ben öyle gördüğüm için değil. Bu benim belirleyebilecegim veya değiştirebileceğim birşey değil. Ama sevgilimin de dediği bitter sweet cümle gibi; ''ben seni istiyorum, 'O' nu değil. Seni bilmem ama ben şanslıyım,o ve sen aynısınız. Olur da olaya daha da sürreal bakmak gerekirse diye dünyada en sevdigim hikayeden bizim gibi iki aptalın beceriksizliğini bırakıyorum. Bu sefer ikimiz de hem erkek hem de kadının rolündeyiz. Ben galibasız seviyorum seni. Sen nasıl istersen öyle sevebilirsin bence.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder